Küresel ekonomi, 2024 yılında ticari hayatta yaşanabilecek gelişmeler, iş insanlarını bekleyen riskler ve alacakları güvence altına alma yöntemlerinin konuşulduğu toplantının özel oturum konuğu Nasıl Bir Ekonomi Gazetesi Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Güldağ oldu.

Toplantının açılışında konuşan ve 2024 manzarasının iç açıcı olmadığını vurgulayan GTO Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Yıldırım, “Küresel ekonomide daralma, enflasyon baskısı, savaşlar, ticari rekabet, yüksek jeopolitik tansiyon, iklim ve gıda krizi, seçimler… Ve biz ülke olarak 2024 yılında sırtımızdaki tüm bu yüklerin üzerine halâ kanayan deprem yaralarını sırtlanmış şekilde yol alıyoruz… Arkada bıraktığımız yılda; anılarımız acı doluydu ama çabalarımız umut doluydu… GTO olarak bu süreçte; paydaşlarımızla, üyelerimizle, çalışanlarımızla yaraları sarmanın, acıya ortak olmanın, daha güvenli bir gelecek inşa etmenin çabası içerisindeydik. Halâ da bu çabayı sürdürüyoruz.” dedi.

Yıldırım: İhtiyacımız olan öngörülebilirlik, istikrar ve güven

Çabalarının karşılık bulabilmesi için öngörülebilirlik, istikrar ve güvene ihtiyaç duyduklarının altını çizen Yıldırım, konuşmasına şu şekilde devam etti:

“Enflasyon tarafında atmamız gereken adımları atıyoruz ancak bu yeterli değil. Enflasyonun düşürülebilmesi için para ve maliye politikasının birlikte yürütülmesi gerekiyor. İş dünyasının özellikle deprem bölgesindeki üreticinin, tacirin her zamankinden daha fazla desteklenmeye ihtiyacı var. Ayrıca enflasyonu düşürmenin yanında; kurumlara, hukukun üstünlüğüne ve finansal istikrara olan güveni yeniden tesis etmemiz lazım. Ekonomimizin üretkenliğini artırmamız lazım. Eğitim, iş gücü, vergi, enerji gibi alanlarda yapısal reformlar elzem…”

Yıldırım: 2024 manzarası iç açıcı değil
Yıldırım: Ticari alacaklarımızın nasıl riske girdiğini pandemide ve depremde gördük

Ekonomik açıdan zorlu geçmesi beklenen 2024 yılında karşılaşılabilecek riskleri öngörmenin ve bu risklere karşı önlem almanın son derece kritik olduğunu ekleyen Başkan Yıldırım, “Alacak sigortası da işletmelerin bu risklere karşı korunmasında önemli bir araçtır. Ticari alacaklarımızın, nasıl riske girdiğini pandemide ve depremde gördük. Enflasyonist baskının riskine ülke olarak zaten hiç yabancı değiliz. Kısacası güvence altına alınmamış alacaklar, işletmelerimiz için ciddi mali risk oluşturabilir.” ifadelerini kullandı.