"Eğitimcileri bölmemeli, haklar yarım kalmamalı.”

Eğitim-Bir-Sen Gaziantep Şube Başkanı Mehmet Demir Öğretmenlik Meslek Kanunu hakkında yaptığı basın açıklamasında,  “Öğretmenlik meslek kanunu, ayrıştırıcı değil kapsayıcı olmalı; Eğitimcileri bölmemeli, haklar yarım kalmamalı.” dedi. 

 Eğitim-Bir-Sen Gaziantep Şubesi'nden yapılan Öğretmenlik Meslek Kanunu ile ilgili basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi;

Kıymetli Basın Mensupları,

Değerli Arkadaşlar,

Bugün buraya, yüksek sesle;

“Öğretmenlik meslek kanunu, ayrıştırıcı değil kapsayıcı olmalı;

Eğitimcileri bölmemeli, haklar yarım kalmamalı.”

Demek için toplanmış bulunuyoruz.

 

Kıymetli Basın Mensupları;

Uzun yıllar ihtiyaç haline gelen ve yıllarca talep ettiğimiz Öğretmenlik Meslek Kanunu, nihayet bundan iki yıl önce çıkarılmıştı. Ancak ne yazık ki çıkarılan kanun, bütün uyarılarımıza rağmen ihtiyacı karşılayacak şekilde düzenlenmemiş, daha ilk uygulamasında yetersizliği ortaya çıkmıştır.

 

Bu günlerde yetersizliği açık ve Anayasa Mahkemesince iptal edilen maddeleri ile uygulama şansı kalmayan kanunun yeniden düzenlenmesi ve bu sefer kapsamı geniş, Eğitimciye karşı şiddete yaptırım içeren, mobbingi engelleyici ve eğitimcilerin tamamını memnun edecek bir kanun tasarısının TBMM gündemine gelsin istiyoruz.

 

İşte bugün burada toplanmamızın, hep birlikte ses vermemizin, ortak iradeyle söz söylememizin nedeni; eğitim yönetiminin yükünü omuzlayan, sorunları sırtlayan millî eğitim uzmanı, Bakanlık müfettişi, il millî eğitim müdürü ve yardımcısı, ilçe millî eğitim müdürü, araştırmacı, şube müdürü, eğitim müfettişi, eğitim müfettiş yardımcısı, eğitim uzmanı kadrolarında görev kardeşlerimize Uzman Öğretmen ve Başöğretmen olma hakkının verilmesini istiyor ve Öğretmenlik Meslek Kanunu tasarısında da bu konudaki değişiklik talebinin yerine getirilmesini talep ediyoruz.

Gelinen noktada, bu kadrolarda bulunan eğitimcilerin, uzman/başöğretmenlik unvanına ve haklarına sahip olmaları yönündeki beklentilerinin meslek kanunu içerisinde olması noktasında artık daha fazla geç kalınmamalıdır. Biz, meslek kanununda, bütün eğitim çalışanlarının statü ve unvan farkı gözetilmeksizin aynı haklara erişimlerinin mümkün hale getirilmesini, özlük haklarının tanımlanmasını ve geliştirilmesini istiyoruz.

 

Biz, Eğitim-Bir-Sen olarak, hedefler ve gerçekler bağlamında eğitimciyi ayrıştırmayan bütünleştiren, farklılaştırmayan, eşitleyen, engellemeyen destekleyen; eğitimi ve eğitimciyi bütüncül, eşit, adil ve hakkaniyete uygun bir bakışla ele alan bir meslek kanunu içeriğinin oluşmasının mümkün ve elzem olduğuna inanıyoruz.

 

Eğitimcinin hak ve yetkilerini genişleten, ona destek olan bir içerikle Öğretmenlik Meslek Kanunu konusundaki beklenti karşılanmalıdır. Eğitim-Bir-Sen’in bu hususlar temelinde katkı ve destek sunacağını bu vesileyle bir kez daha temin ve teyit ediyoruz.

 

Siyasi iradeyi ve TBMM’yi meslek kanununda beklentileri karşılayan, millî eğitim uzmanı, Bakanlık müfettişi, il millî eğitim müdürü ve yardımcısı, ilçe millî eğitim müdürü, araştırmacı, şube müdürü, eğitim müfettişi, eğitim müfettiş yardımcısı, eğitim uzmanı kadrolarında görev yapanlardan aranan hizmet süresini tamamlayanlara da uzman öğretmenlik/başöğretmenlik ünvanına dayalı hakların tanınması konusunda adım atmaya çağırıyoruz.

 

 

 

 

Kıymetli Basın Mensupları ve Değerli Arkadaşlar;

 

Bu vesile Öğretmenlik Meslek Kanunu ve gündemimizde ve takibimizde olan bazı konuları özetleyerek yüksek sesle diyoruz ki;

 

· Öğretmenlik Meslek Kanunu ekonomik krize kurban edilmemelidir.

· Ek ders ücreti artırılmalıdır.

· Uzman ve başöğretmenlik kıdem süreleri söz verildiği gibi 5 ve 10 yıl olmalıdır ve bu konuda eğitimciler arasındaki ayrım ortadan kaldırılmalı, tüm eğitimcilere verilmelidir.

· Kademe ilerlemesinin durdurulması cezası katmerli ceza haline getirilmemelidir.

· Birinci dereceye gelen bütün memurlara 3600 ek gösterge hayata geçirilmelidir.

· Kadroya geçen öğretmenler, kadrolu öğretmenliğin özlük haklarından faydalanmalıdır.

· Anayasal bir hak olan aile bütünlüğü teminat altına alınmalıdır.

· Sözleşmeli öğretmenlik ve öğretmen alımında mülakat kaldırılmalıdır.

· Yardımcı Hizmetler Sınıfı kaldırılmalı, memurluğa sınavsız geçişin önü açılmalıdır.

· İptal edilen Toplu Sözleşme İkramiyesine çözüm üretilmelidir

· Kamudaki şeflerin maaş dezavantajları giderilmelidir.

 

Bu vesileyle basın açıklamamıza katılan tüm eğitim paydaşlarımıza ve basın mensuplarımıza teşekkür ederim. Basın açıklamamız burada sona ermiştir.