İletişim Başkanı Altun: “Yapay zekânın sunduğu imkânlardan faydalanırken ülkemizin temel değerlerinden ödün vermemiz mümkün değildir”
Yazısında 21. yüzyılın baş döndürücü hızla ilerleyen teknolojik dönüşümünün medya ve iletişim dünyasını yeniden şekillendirdiğini belirten İletişim Başkanı Altun, dijital çağın getirdiği yeniliklerin ise, iletişim dünyasında köklü değişimlere yol açarak medyanın yapısı ve işleyişini radikal biçimde dönüştürdüğünü ifade etti.
Bu dönüşümün en önemli bileşenlerinden birinin şüphesiz yapay zekâ gelişmesi olduğuna işaret eden İletişim Başkanı Altun, yapay zekânın medya sektöründe oynadığı rolün, bilgiye erişimden içerik üretimine kadar geniş bir yelpazeyi kapsadığını kaydetti.
Günümüzde yapay zekânın, haberlerin otomatikleştirilmesi, içeriklerin kişiselleştirilmesi ve hatta hedef kitlelere yönelik reklamların belirlenmesi gibi birçok alanda kullanıldığını dile getiren İletişim Başkanı Altun, teknolojinin etkilerinin, sadece iş süreçlerini kolaylaştırmakla sınırlı kalmadığını vurguladı.
İletişim Başkanı Altun, medyanın toplumsal rolü göz önünde bulundurulduğunda, yapay zekâ ile medya arasındaki ilişkinin etik bir çerçevede şekillendirilmesi zorunluluğuna dikkat çekti.
Toplumsal adalet ve temel değerleri tehdit eden boyutlarda gelişmeler yaşandığını belirten İletişim Başkanı Altun, teknolojinin sunduğu imkânların, toplumsal faydayı gözeten bir çerçevede ele alınmadığında, derin sorunlara yol açma potansiyeline sahip olduğunu bildirdi.
“Yapay zekâ etik ilkeler doğrultusunda geliştirilmeli ve kullanılmalı”
Yapay zekânın medya üzerinde yarattığı en büyük sorunlardan birinin, bilginin doğruluğu ve güvenilirliği meselesi olduğuna dikkat çeken İletişim Başkanı Altun, algoritmaların, insan müdahalesi olmaksızın içerik üretebileceğini ve bu içeriklerin, hızla geniş kitlelere ulaşabileceğini kaydetti.
Ancak, bu durumun yanlış bilgi ve dezenformasyonun yayılmasını da kolaylaştırdığına işaret eden İletişim Başkanı Altun, “Yapay zekânın etik ilkeler doğrultusunda geliştirilmesi ve kullanılması, bu sorunların önlenmesinde kilit bir rol oynamaktadır. Özellikle dijital medyada hızla yayılan yanlış bilgilerin, toplumları nasıl etkileyebileceği göz önünde bulundurulduğunda, yapay zekânın sorumlu bir şekilde kullanılması önemlidir.” dedi.
İletişim Başkanı Altun, yapay zekâ destekli algoritmaların, yanlış bilgileri tespit etme ve yayılmasını önleme konusunda etkili olabileceğini ve yapay zekâ destekli içerik doğrulama sistemlerinin geliştirilmesinin, dijital medya ortamının temizlenmesine katkı sağlayabileceğini bildirdi.
Bu teknolojilerin hangi kriterlere göre çalıştığı ve nasıl denetlendiğinin ise önem arz ettiğini dile getiren İletişim Başkanı Altun, bu süreçte, yapay zekânın yanlış bilgiye karşı etkili bir savunma mekanizması olarak kullanılabileceği gibi, aynı zamanda bu bilginin yayılmasında da olumsuz bir rol oynayabileceğini unutulmaması gerektiği yönünde uyarıda bulundu.
Yapay zekâ teknolojilerinin medya üzerindeki etkisinin, sadece içerik üretimi ve yayılımıyla sınırlı kalmayacağınınaltını çizen İletişim Başkanı Altun, şöyle devam etti:
“Bu teknolojiler, aynı zamanda kimin sesinin daha çok duyulduğunu ve hangi içeriklerin ön plana çıkarıldığını da belirlemektedir. Bu, toplumun genel çıkarları açısından sorgulanması gereken bir meseledir. Medya, toplumu bilgilendirme ve kamuoyu oluşturma işleviyle, demokrasi için vazgeçilmez bir rol oynamaktadır. Bu nedenle, yapay zekâ teknolojilerinin medya alanında kullanılması, toplumsal adalet ve şeffaflık ilkelerine uygun olarak yönetilmelidir. Algoritmaların tarafsızlığı, şeffaflığı ve hesap verebilirliği, medya etiği açısından temel gerekliliklerdir. Yapay zekâ konusunda dikkat edilmesi gereken hususlardan biri de, bu teknolojinin toplum üzerindeki etkileridir. Yapay zekâ teknolojilerinin geliştirilmesi ve uygulanması sürecinde, toplumun geneli için ne tür etkiler doğuracağı göz önünde bulundurulmalıdır” dedi.
“Toplumsal faydayı gözeten insan odaklı bir perspektifi önceliyoruz”
Bu etkilerin, sadece ekonomik veya teknik değil, aynı zamanda sosyal ve kültürel boyutları da kapsaması gerektiğini dile getiren İletişim Başkanı Altun, yapay zekânın toplum üzerindeki etkilerini göz ardı etmenin, büyük bir hata olacağını savundu.
Bu bağlamda, Türkiye olarak, yapay zekâ çalışmalarında toplumsal faydayı gözeten insan odaklı bir perspektifi öncelediklerini vurgulayan İletişim Başkanı Altun, “Türkiye, uluslararası alanda medya ve iletişim stratejilerini belirlerken, yapay zekânın sunduğu fırsatları dikkatle kullanmaktadır.
Yapay zekânın sunduğu imkânlardan faydalanırken ülkemizin temel değerlerinden ödün vermemiz mümkün değildir. Dijital platformlarda Türkiye’nin doğru bir şekilde temsil edilmesi, uluslararası kamuoyunun güvenilir bilgiye ulaşmasını sağlamak için yapay zekâ teknolojilerinin etik bir şekilde kullanılması gerektiğini düşünüyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
Yapay zekânın her alanda radikal değişimleri tetikleyen bir potansiyele sahip olduğunun açık olduğunu dile getiren İletişim Başkanı Altun, “Dijital çağın getirdiği yenilikler, büyük fırsatlar sunmaktadır. Ancak bu fırsatları değerlendirirken, toplumsal sorumluluklarımızı unutmamalı ve teknolojiyi insanlığın yararına kullanmalıyız.
Yapay zekânın geleceği sorumluluk bilinciyle şekillenmelidir. Türkiye, yapay zekâ gelişmelerini etik ilkelerden taviz vermeden uygulamaya kararlıdır. Bu doğrultuda, hem ulusal hem de uluslararası arenada sorumlu ve ilkeli bir duruş sergilemeye devam etmektedir.” dedi.